Steve Weinberger Röportajı

Steve Weinberger'in vücut geliştirme dünyasındaki unvanları ve görevleri nelerdir?

Steve Weinberger, bodybuilding dünyasında uzun yıllara dayanan deneyime sahip önemli bir figürdür. Kendisi ağırlıklı olarak Olympia'nın Baş Yargıcı olarak tanınmaktadır. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri'nin Kuzeydoğu bölgesinden (New Jersey'den Kanada'ya kadar Connecticut'ı da içeren) sorumlu NPC (Ulusal Fizik Komitesi) Başkanı olarak da görev yapmaktadır. Daha önce NPC Başkan Yardımcılığı yapmıştır.

Steve Weinberger kaç yıldır bodybuilding yarışmalarında yargıçlık yapıyor?

Steve Weinberger, 1989 yılından beri IFBB (Uluslararası Vücut Geliştirme ve Fitness Federasyonu) ve NPC yarışmalarında yargıçlık yapmaktadır. Bu, neredeyse 40 yıllık bir deneyime denk gelmektedir. Bu uzun süre boyunca birçok önemli yarışmada görev almıştır.

Steve Weinberger, yargıç olarak verdiği kararlar hakkında ne düşünüyor? Hiç yanlış karar verdiğini düşündüğü oldu mu?

Steve Weinberger, her yarışmadan sonra kararlarını gözden geçirdiğini ve kendisini sorguladığını belirtmektedir. Kimsenin mükemmel olmadığını kabul eder. Ancak, emin olana kadar poz verdirmeye ve sporcuları karşılaştırmaya devam ettiği için genellikle doğru kararı verdiğine inanmaktadır. Phil Heath ve Kai Greene arasındaki bazı yarışmaların, özellikle de Kai'nin son yarıştığı Olympia'nın, sonucun her iki yöne de gidebileceği kadar yakın olduğunu düşünmektedir. Victor Martinez ve Jay Cutler arasındaki bir yarışmanın da benzer şekilde sonuçlanabileceğini belirtir. Kararlarının doğruluğundan emin olmak için sporcuları tekrar tekrar poz verdirmeyi bir bağlama tekniği olarak kullanır.

Steve Weinberger, Dorian Yates ve 90'lardaki "kütle" akımı hakkındaki tartışmalara nasıl yaklaşıyor? Bodybuilding yargılaması estetikten ziyade kütleye mi yöneldi?

Steve Weinberger, yargıçların önlerindeki physique'i değerlendirdiğini ve "yanlış bir döneme" girildiğini düşünmediğini belirtir. Dorian Yates'in kendi döneminde rakiplerinden daha iyi kondisyonda olduğunu vurgular. Yarışmacıları değerlendirirken sadece kütleye odaklanmadıklarını, simetri ve kondisyonun da çok önemli olduğunu söyler. Geniş belli veya kalın belli bir sporcunun, harika şekle sahip ancak kötü kondisyonda olan bir sporcuyu yenebileceğini, ancak harika şekle ve harika kondisyona sahip bir sporcunun genellikle geniş belli olanı geçeceğini açıklar. Dorian Yates'in en iyi halinin (örneğin 96 veya 97) bugünkü kadrolarda bile rekabetçi olabileceğini, çünkü o dönemde çok sert, yoğun ve kalın olduğunu düşünür.

Steve Weinberger, izleyicileri bodybuilding yargılaması konusunda daha iyi nasıl eğitebileceğimizi düşünüyor? Canlı puanlama faydalı olur muydu?

Weinberger, izleyicilerin yargılama konusunda daha iyi eğitilmesi gerektiğini düşünmektedir. Bunun bir yolunun, yayıncıların yarışma sırasında sporcuların kondisyonu, şekli ve beklentilere göre nasıl bir performans sergilediklerini daha detaylı açıklaması olduğunu belirtir. UFC'deki Joe Rogan örneğini verir. Canlı puanlamaya karşı olmadığını, ancak bunun bodybuilder'ların egolarını etkileyebileceğini ve gece şovuna motivasyonlarını düşürebileceğini düşünür. 80'lerin başında bu uygulamanın denendiğini ancak işe yaramadığını, çünkü sporcuların yargıçlara kızdığını ve kaos oluştuğunu anlatır.

Steve Weinberger'in kendi physique'i ve yarışma geçmişi hakkında neler biliniyor? Neden bodybuilder değil de yargıç olmayı seçti?

Steve Weinberger kendisi hiç bodybuilder olarak yarışmamıştır. Bodybuilding'i sevmesine ve bodybuilder gibi antrenman yapmasına rağmen, genç yaşta aynaya baktığında geniş bir beli, zayıf bacakları ve küçük kolları olduğunu fark etmiştir. Bu nedenle vücut geliştirme podyumu için uygun olmadığını anlamıştır. Bunun yerine powerlifter olarak yarışmıştır. Bodybuilding'e olan sevgisi ve sporcuları "görme" yeteneği sayesinde iyi bir yargıç olduğunu düşünür. Genç sporcuların potansiyellerini görebildiğini ve dürüstçe tavsiyelerde bulunabildiğini belirtir. Sporcuları, şampiyon olamayacaklarsa bile sporda başka yollarla başarılı olmaları için (antrenörlük, yargıçlık, organizatörlük, salon sahipliği vb.) teşvik ettiğini söyler.

Steve Weinberger'in geçmişte yaşadığı tehlikeli bir olay var mıdır? Hayatı tehlikeye girmiş midir?

Evet, Steve Weinberger'in hayatı geçmişte büyük bir tehlikeye girmiştir. 1982 yılında, henüz 21 yaşındayken New York Post için gazete dağıtıcılığı yaparken soygun girişimine uğramıştır. Beş kişi tarafından gasp edilmek istenmiş ve sol bacağından üç kez vurulmuştur (iki kez hamstring'den, bir kez baldırından). Yaralı olmasına rağmen adrenalinle peşlerine düşmüş ve kaçmalarını sağlamıştır. Daha sonra yardım çağırmış ve hastaneye kaldırılmıştır. O dönemde AIDS hakkında bilgi az olduğu için kendisine kan nakli yapılmamış, bu da hayatını kurtarmıştır, çünkü kan nakli yapılsa AIDS kapabilirdi. Bu olayın ardından 90 gün içinde normal hayatına dönebildiğini belirtir.

Steve Weinberger'in salonu, East Coast Mecca, nasıl bir yer ve neden popüler? Salon işletmeciliği hakkındaki düşünceleri nelerdir?

Steve Weinberger, 38 yıldır kendi salonunu işletmektedir ve bu işi yapmayı sevmektedir. Salonunun popülerliğinin sırrının, her gün orada bulunması, sürekli yeni ekipmanlar alması (klasik ekipmanları da tutarak) ve salonun atmosferi olduğunu düşünür. Salonu, sadece antrenman yapılan bir yerdir, sosyalleşme alanı sınırlıdır. En üst düzey bodybuilder'lardan fiziksel olarak daha az formda olan kişilere kadar herkese açık olduğunu ve saygısızlığa asla müsamaha göstermediğini, saygısızlık yapanları salondan attığını belirtir. Salonun duvarlarındaki resimler ve tarihi, atmosferine katkı sağlamaktadır. "East Coast Mecca" adını kendisinin değil, MD'den Robbie Durant'ın koyduğunu söyler. Salon işletmeciliğinin zorlu bir iş olduğunu kabul eder.