TRT Tedavisi Nasıl Yapılır Hatalar!
- vucuthocasi
- 8 saat önce
- 5 dakikada okunur

1. TRT Tedavisinin Başarısız Sayılması Ne Demektir?
Bir TRT protokolünün başarısız sayılması için şu durumların ortaya çıkması gerekir:
Semptomların devam etmesi: Libido düşüklüğü, yorgunluk, kas kaybı, depresyon.
Yan etkilerin ortaya çıkması: Hematokrit artışı, jinekomasti, akne, infertilite, ödem vb.
Hedef serum testosteron düzeylerine ulaşılamaması
DHT, östrojen, SHBG gibi diğer hormonlarda dengesizlik
Hastanın yaşam kalitesinde iyileşme olmaması
2. Başarısızlığa Yol Açan Nedenler
🔹 Yanlış tanı veya eksik değerlendirme
Hipogonadizmin gerçek nedeni araştırılmadan tedaviye başlanması
Tek bir total testosteron ölçümüyle karar verilmesi
Serbest testosteron, LH, FSH, SHBG, prolaktin gibi değerlerin dikkate alınmaması
🔹 Yetersiz doz / yanlış uygulama yolu
Enjeksiyon sıklığı az veya dozu düşük olabilir
Transdermal jellerde emilim yetersiz olabilir
Hedef serum düzeylerine göre bireyselleştirme yapılmaması
Aromataz enzimi üzerinden artan östrojen seviyesi yan etkilere ve tedaviye yanıtsızlığa neden olabilir (örn. yorgunluk, jinekomasti)
🔹 Hematokrit artışı
Eritrosit üretimi artarak kan viskozitesini artırabilir, bu da yorgunluk ve kardiyovasküler riskleri yükseltir.
🔹 HPTA baskılanması ve infertilite
Özellikle genç erkeklerde, FSH/LH baskılanması sperm üretimini durdurabilir.
3. Başarısızlık Durumunda Yönetim Adımları
1. Hormon Panelinin Güncellenmesi
Total ve serbest testosteron
Estradiol (E2, ultrasensitif test ile)
SHBG, DHT
LH, FSH
Prolaktin
Hematokrit ve hemoglobin
2. Tedavi Protokolünün Gözden Geçirilmesi
Doz ve uygulama aralıkları optimize edilmeli
Enjeksiyon yerine topikal veya tam tersi geçiş yapılabilir
Mikrodoz protokolleri değerlendirilebilir (örn. E2-blokajı olmayan TRT)
3. Aromataz inhibitörü (AI) veya SERM kullanımı
Yüksek östrojen düzeylerini kontrol etmek için AI (örneğin anastrozol)
Fertilite için SERM (örneğin klomifen sitrat) desteği
4. Ek tedaviler:
hCG (Human Chorionic Gonadotropin): Testis fonksiyonlarını desteklemek ve atrofiyi önlemek
D vitamini, çinko, magnezyum: Hormon metabolizmasını destekleyici
5. Hematokrit yönetimi
Kan bağışı (flebotomi)
Doz düşürme veya uygulama sıklığını değiştirme
6. Yaşam tarzı müdahaleleri
Uyku kalitesi
Alkol ve sigara
Egzersiz
Kilo kontrolü
4. İzlem ve Takip Süreci
Başlangıçta 6-8 haftada bir hormon paneli
Stabil durumdaysa 3-6 ayda bir takip
Hematokrit yıllık veya 6 ayda bir
PSA (özellikle 40 yaş üzeri bireylerde)
İçerik Önerisi (YouTube için)
Başlık: “TRT Neden Bazı Erkeklerde İşe Yaramaz? | Tedavide Başarısızlık ve Çözüm Yolları”Bölümler:
TRT Nedir? Kimlere Uygulanır?
Başarısızlık Belirtileri
Hormon Panelini Okumayı Öğren
Doz, Süre ve Uygulama Hataları
DHT ve Östrojen Yönetimi
TRT + hCG Protokolü Nedir?
Gerçek Hayattan Örnek Vaka
TRT Tedavisinde Başarısızlıkların Nedenleri ve Yönetimi
TRT (Testosteron Replasman Tedavisi) nedir ve hangi durumlarda uygulanır?
TRT,TRT tedavisi başarısızlığı vücutta yetersiz testosteron üretimi (hipogonadizm) olan bireylerde eksik olan testosteronu yerine koymayı amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Avrupa Üroloji Birliği'ne göre total testosteron seviyesinin 3.5 ng/mL'nin altında olması hipogonadizm olarak kabul edilir. Özellikle cinsel isteksizlik, sertleşme sorunu, enerjide azalma, kas kütlesinde azalma ve yağ oranında artış gibi belirtilerle birlikte düşük testosteron seviyesi saptanan hastalarda TRT düşünülebilir. TRT'nin temel amacı, eksik olan hormonu yerine koyarak hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Tiroid hormonu eksikliğinde olduğu gibi, TRT de genellikle ömür boyu devam eden, planlı bir tedavi sürecidir.
Testosteron seviyesi kaç olmalıdır ve serbest testosteron neden önemlidir?
Avrupa Üroloji Birliği'ne göre total testosteron referans aralığı 2 ile 8 ng/mL arasındadır. 3.5 ng/mL'nin altı hipogonadizm olarak tanımlanır. 2.2 ile 3.5 arası hafif, 2.2 altı ise şiddetli testosteron eksikliğidir. Serbest testosteron, kan dolaşımında aktif olan testosteron formudur. Laboratuvar ölçümleriyle elde edilen serbest testosteron değerlerine çok kıymet verilmez; bunun yerine total testosteron, seks hormon bağlayıcı globulin (SHBG) ve albümin seviyeleri kullanılarak hesaplanan serbest testosteron değeri daha güvenilirdir. Hesaplanan serbest testosteron değerinin 6.5 ng/dL'nin altında olması TRT'den fayda görme ihtimalini artırır.
TRT tedavisinde sık karşılaşılan başarısızlık nedenleri nelerdir?
TRT tedavisinde başarısızlığa yol açan birçok neden olabilir. Bunların başında hastanın tedaviye uyumsuzluğu, ilaç dozlarının ve aralıklarının yanlış ayarlanması, ilaca vücudun farklı reaksiyon göstermesi, karaciğerin testosteronu metabolize etme hızının kişiden kişiye değişmesi ve östrojen seviyelerinin aşırı yükselmesi gelir. Özellikle kilolu hastalarda testosteronun östrojene dönüşme eğilimi daha fazladır ve bu da serbest testosteron seviyesini düşürerek tedavinin etkinliğini azaltabilir.
TRT tedavisi neden uzun süreli olmalıdır? Tedaviyi bırakmak ne gibi sorunlara yol açar?
TRT tedavisi eksik olan bir hormonu yerine koyma prensibine dayandığından, tedavi genellikle ömür boyu süren bir durumdur. Tedavinin en az 6 ay ile 1 yıl arasında planlanması önemlidir. Tedavinin birkaç ay kullanılıp bırakılması başarısızlığa yol açabilir. TRT'ye başladıktan sonra tedaviyi bırakan hastalarda, özellikle 6 ay gibi bir süre sonra, vücudun kendi doğal testosteron üretiminin baskılanmış olması nedeniyle başlangıç seviyelerinden daha düşük testosteron seviyeleri görülebilir. Bu durum, hastanın ilk durumundan daha kötü bir hale gelmesine neden olabilir.
TRT tedavisi cinsel isteksizlik sorununu her zaman çözer mi?
TRT, özellikle düşük testosteron seviyelerine bağlı cinsel isteksizlik ve sertleşme sorunlarında etkili olabilir. Ancak testosteron seviyesi belli bir seviyeye ulaştıktan sonra, örneğin 500 ng/dL'den 1000 ng/dL'ye çıkarıldığında, cinsel istekte bir "doyma fenomeni" yaşanır ve daha fazla artış genellikle cinsel isteği etkilemez. Cinsel isteksizlikte beyindeki birçok nörotransmitter (dopamin, serotonin, oksitosin, gaba vb.) rol oynar ve her zaman tek başına testosteron eksikliğine bağlı değildir. Post-finasterid sendromu, anabolik steroid kullanımı sonrası kalıcı cinsel isteksizlik, SSRI antidepresan veya izotretinoin kullanımı sonrası gelişen cinsel isteksizlik gibi bazı durumlarda TRT tedavisi yeterli olmayabilir ve ek tedavi protokolleri gerekebilir.
TRT tedavisinde kullanılan farklı uygulama yöntemleri ve bunların avantaj/dezavantajları nelerdir?
TRT tedavisinde enjeksiyon (sustanon, enantat, nebidol) ve jel gibi farklı uygulama yöntemleri mevcuttur. Sustanon gibi enjeksiyonlar ağrılı olabilir ve hastadan hastaya ağrı toleransı değişir. Enjeksiyonların uygulama aralıkları ilacın yarılanma ömrüne göre belirlenir ve düzenli uygulanması tedavinin başarısı için kritiktir. Bazı enjeksiyonlar (sustanon, enantat) duygu durum değişikliklerine yol açabilir. Jel formlar daha sık uygulamaya gerek duyulmaması veya enjeksiyon ağrısı gibi sorunları çözmesi açısından tercih edilebilir. Cinsel isteksizlikte DHT seviyesini daha fazla artırabilen jel formlar tercih edilebilirken, saç dökülmesi endişesi olanlarda DHT seviyesini daha düşük tutabilen enjeksiyonlar tercih edilebilir.
TRT tedavisi sırasında karşılaşılabilecek yan etkiler nelerdir?
TRT tedavisi sırasında bazı yan etkiler görülebilir. Enjeksiyon yerinde ağrı ve hassasiyet sık karşılaşılan bir yan etkidir. İlk dozlarda panik atak, anksiyete, öksürük krizi, ateş basması gibi reaksiyonlar görülebilir. Bazı hastalarda östrojen seviyelerinde aşırı artış olabilir ve bu durumda aromataz inhibitörü gibi ek ilaçlar kullanmak gerekebilir. Testislerde küçülme (atrofi) görülebilir, ancak bu durum uygun durumlarda LH ve FSH hormon replasmanı ile yönetilebilir. Nadir de olsa karaciğer fonksiyon testlerinde artış gibi yan etkiler görülebilir.
TRT tedavisine hangi hastalarda başlanmamalıdır?
TRT tedavisine başlanmaması gereken bazı durumlar (kontrendikasyonlar) vardır. İleri derecede kalp hastalığı, kontrol altına alınamayan yüksek tansiyon, akciğer ödemi gibi ciddi kardiyovasküler sorunları olan hastalarda dikkatli olunmalı veya tedaviye başlanmamalıdır. Ailesel inme öyküsü olanlarda ve prostat veya erkek meme kanseri öyküsü olan hastalarda TRT tedavisi kesinlikle kontrendikedir. Tedaviye başlamadan önce mutlaka bir üroloji uzmanı tarafından detaylı bir değerlendirme yapılması gereklidir. Daha önce kalp hastalığı riski taşıyan hastalarda kullanımı konusunda çekinceler olsa da, son bilimsel çalışmalar kardiyak açıdan ciddi bir risk oluşturmadığına dair güçlü kanıtlar sunmaktadır.
Yazar: IFBB PRO Coach Can Ünal
Uzun yıllardır profesyonel vücut geliştiricilerle çalışan Can Ünal, TRT protokolleri, hormon optimizasyonu ve performans artırıcı uygulamalar üzerine uzmanlaşmıştır. YouTube ve sosyal medyada eğitim içerikleriyle geniş bir takipçi kitlesine ulaşmıştır bu sayı populer sayfalar kadar değildir sebebi işi gereği sapmamasıdır.
Comments